Kuraklık Üreticiyi Vurdu
Fethiye’de sebze, meyve ve hububat üretiminde büyük bir azalmanın olduğuna dikkat çeken Fethiye Ziraat Odası Başkanı Kenan Karayiğit, yaptıkları incelemelerde kuraklığın ciddi boyutlara ulaştığını belirterek, “Çiftçiler kan ağlıyor” dedi.
Neredeyse Türkiye’nin birçok yerinde yaşanan kuraklık tarım üretimini de etkiledi. Ürünlerin yetişme döneminde beklenen yağış gerçekleşmediğinden dolayı kuraklıktan Fethiye ve Seydikemer’de nasibini aldı. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Fethiye Ziraat Odası Başkanı Kenan Karayiğit, yaşanan kuraklıktan dolayı sofraya gelen ekmekten birçok gıda ürününe kadar fiyatların artmakta olduğunu ifade etti. Üretici köylünün desteklenmesi gerektiğine vurgu yapan Karayiğit, “Her geçen gün artan girdi maliyetleri ve gün geçtikçe yükselen dolar kuru üreticimizin belini bükmüş durumda iken, bu yılda yağmurların yağmaması sonucu yaşanan kuraklık üreticimizi daha da zora soktu” dedi.
Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) tarafından Ocak ayında yayımlanan Türkiye’de kuraklık ve su rezervleri verilerine göre, su rezervi oranının son 15 yılın en düşük seviyesinde olduğu kaydedildi. Bu verilere göre; ülkede 2010-2020 periyodu su rezervlerinin, 1981-2010 su rezervleri periyoduna göre yüzde 48 daha düşük olduğu belirtildi. Su rezervlerinin düşmesi ve bu yıl ülke genelinde beklenen yağışların az olması tarım alanlarındaki verimleri düşürürken, bu durumdan en çok etkilenenler ise çiftçiler oluyor.
Fethiye Ziraat Odası Başkanı Kenan Karayiğit, sahalarda yaptıkları incelemelerde yaşanan kuraklığın ciddi boyutlara ulaştığını söyledi.
Fethiye ve Seydikemer İlçelerinde tüm ürünlerde elde edilen hasadın geçen yıllara oranla yarı yarıya düştüğünü ifade eden Başkan Kenan Karayiğit, “Çiftçi ve üreticilerimiz zaten zor durumda iken bu yılda kuraklık nedeniyle üzerlerindeki yük biraz daha arttı. Girdi maliyetleri her geçen gün artarken, dolar kuru her geçen gün biraz daha yükselirken, bu yılda kuraklık ve susuzluk ile karşılaştık. Fethiye’de yaklaşık olarak 7 aydır yağmur görmüyoruz. Şuanda yayla mahallelerimizde hasat zamanı yaşıyoruz ve elde edilen ürünlere baktığımız zaman yarı yarıya üründe azalma olduğunu görüyoruz” dedi.
Sebze ve meyve ağaçlarının meyvelerinin büyümesi için kesinlikle yağmur suyunun görmesi gerektiğini ifade eden Karayiğit, “Her ne kadar arık ve damlama usulü ile meyve ve sebze ağaçlarını hasat öncesi sularsanız sulayın, meyveyi büyütmez. Dolayısıyla ürün küçük olduğu için tonaja gelmiyor. Bunun yanında buğday ve arpa gibi ürünlerde de kayıplar yaşandı. Yağmurun yağmaması sonucu buğday ve arpalar başak vermedi. Üretici de daha fazla zarar etmemek için erkenden ürünün biçerek hayvan yemi olarak değerlendirdi” şeklinde konuştu.